Trigliserid tam bir baş belası

Trigliserid, kanda bulunan bir yağ çeşidi. Trigliserid düzeyinin 150 mg/dl’nin altında olması ideal değer olarak kabul ediliyor. Yüksekliğinde ise bazı hastalıklar ortaya çıkıyor. İşte o hastalıklar ve trigliserird ile ilgili tüm bilgiler…

Trigliseridin olması gereken normal düzeyden, yüksek seviyelere çıkması trigliserid yüksekliği olarak ifade edilir. Hayvansal yağların ve yüksek karbonhidratlı gıdaların aşırı tüketimi, yakılan kaloriden daha fazla kalori alınması, hareketsiz yaşam, kilo artışı, bazı hormonal rahatsızlıklar trigliseridin yükselmesine neden olabilir. Peki, trigliserid yüksekliği belirtileri nelerdir ve trigliserid değeri nasıl düşer?

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cüneyd Anıl, trigliserid hakkında merak edilenleri anlattı. “Trigliserid, kanda bulunan bir yağ çeşididir. Kanda esas olarak trigliserid ve kolesterol olmak üzere iki çeşit lipid (kan yağı) bulunur.” diyen, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cüneyd Anıl şunları söyledi:

“Hiperlipidemi; kanda yağların yüksekliğini ifade etmek için kullanılan tıbbi bir terimdir. Genel olarak hiperlipidemi “yüksek kolesterol” olarak bilinmektedir. Ancak gerçekte hem kolesterol hem de trigliserid yüksekliği kan yağları yüksekliğini ifade eder. Kolesterol, kanımızda “lipoprotein” olarak adlandırılan proteinlere bağlanarak dolaşan yağ ürünüdür. Kolesterol vücudumuzda karaciğer tarafından hücrelerin sağlığı ve vücudun birçok işlevi için üretilir. Yumurta, kırmızı et, sakatat, kaymak ve yağlı peynir gibi gıdalarda da yüksek oranda kolesterol bulunur. Hücrelerin sağlığı için bir miktar kolesterole ihtiyaç vardır. Ancak kolesterol tüketiminin belli bir miktarın üstüne çıkması durumunda sağlık problemleri başlar.
Normal kolesterol düzeyine sahip insanlarla karşılaştırıldığında, yüksek kolesterolü olan bireylerin kalp-damar hastalıkları, felç-inme ve diğer sağlık problem riskleri daha fazladır. Kolesterol ne kadar yüksekse, bu problemlerin ortaya çıkma riski de o kadar yüksektir.
Yemek yediğimizde, vücudumuz hemen kullanmayacağı kalorileri trigliseridlere dönüştürür. Vücudun enerji depo kaynaklarından olan trigliseridler, yağ hücrelerinde depolanır. Özellikle öğünler arası ve uzun açlık dönemlerinde enerji ihtiyacı için bazı hormonlar aracılığıyla kana salınırlar ve dokuların enerji ihtiyaçlarını karşılarlar. Trigliseridler normalde kanda belirli düzeye kadar bulunurlar. Ancak trigliserid düzeyinin yükselmesi, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.”

Yapılan çalışmalara göre Türkiye’de her 10 yetişkinin 3’ünde trigliserid yüksek. Konuya ilişkin Doç. Dr. Cüneyd Anıl şöyle konuştu:

“Standart lipid (kan yağları) testinde total (toplam) kolesterol, LDL-kolesterol (kötü huylu), HDL-kolesterol (iyi huylu) ve trigliserid düzeyi ölçülür. İdeal trigliserid düzeyi 150 mg/dl’nin altıdır. 150-499 mg/dl arası hafif artmış, 500-1000 mg/dl arası orta derecede artmış, 1000 mg/dl’nin üzeri ise çok yüksek trigliserid değerini gösterir.
Çok yüksek trigliserid düzeyinde acil tedavi gerekir ve genel olarak total kolesterol düzeyinin 200 mg/dl’nin üzerinde olması yüksek olarak değerlendirilir. Fakat kan yağları için güvenli ve hedef düzeyler, bireyin sağlık öyküsü ve o anki sağlık durumuna göre değişebilir. Bu değerlendirme, takibi yapan hekim tarafından yapılır.
Kan yağlarına sıklıkla 8-12 saatlik açlık sonrası bakılır. Bazı özel durumlarda toklukta da bakılabilir. Bu konuda hasta, hekim tarafından yönlendirilir.”

TRİGLİSERİD YÜKSEKLİĞİ BELİRTİLERİ

“Trigliseridin hafif, hatta orta derecede yüksekliği genelde belirtisizdir. Ancak uzun süre yüksek düzeyde kalması ciddi sağlık sorunlarına neden olur.”diye konuşan, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cüneyd Anıl şunları aktardı:

“Trigliserid yüksekliği belirtileri şunlardır: ciltte, ksantom adı verilen küçük yağ birikimleri, karaciğer yağlanmasına bağlı karın ağrısı, uzun vadede kalbi besleyen damarlardaki daralma/tıkanma nedeniyle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, beyne giden damarlardaki daralma nedeniyle çeşitli vücut bölgelerinde uyuşukluk, hissizlik, güç kaybı, baş dönmesi, görmede bulanıklaşma, başağrısı, daha nadiren bilinç bulanıklığı ve bilinç kaybı. Çok yüksek trigliserid düzeyi, pankreas iltihabına (pankreatit) yol açarak karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma, iştah kaybı gibi belirtilere neden olabilir. Bu durum, hastane yatışı ile tedavi gerektiren acil bir durumdur.”

HASTALIKLARA NEDEN OLUR?

LDL (kötü kolesterol) yüksekliği kalp-damar hastalıklarının ana nedenidir. Bununla birlikte, trigliserid düzeyi yüksek olan kişilerin, trigliserid düzeyi normal seviyelerde olanlara göre kalp damar hastalığına yakalanma riski artmaktadır. Trigliserid yüksekliğinde kan damarlarının duvarında yağ depoları birikerek plak oluşumuna neden olur. Zamanla plak birikimleri büyüyerek, damarların daralmasına ve tıkanmasına yol açar.
Doç. Dr. Cüneyd Anıl konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Trigliserid yüksekliğinde; Kalp damarı tıkanıklığına bağlı kalp krizi (koroner arter hastalığı), beyin damarı tıkanıklığına bağlı inme-felç riski (serebrovasküler hastalık), kol ve bacakları besleyen damarlarda tıkanıklık (periferik arter hastalığı) riski artar.
Bu hastalıkların riskini artıran başka birçok faktör vardır. Yaş, ailede 50-60 yaşlarından önce kalp damar hastalığı tanısı olması, erkek cinsiyet, sigara kullanmak, yüksek tansiyon, kilo fazlalığı, diyabet varlığı, stres, eşlik eden başka hastalıklar ve kullanılan ilaçlar, bunlar arasında sayılabilir. Bireysel kalp damar hastalığı riski, bütün bu faktörler dikkate alınarak hekim tarafından belirlenir. Buna uygun hedefler belirlenerek önlem, tedavi ve izlem planı yapılır.
Trigliserid yüksekliği, ciltte “ksantom” olarak adlandırılan ve çeşitli tipleri olan yağ birikim lezyonlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Trigliserid yüksekliği, karaciğer ve dalak yağlanmasına neden olur ve bu organları büyütebilir. Karaciğer yağlanması, yüzde 10-20 oranında karaciğer iltihabına yol açabilmektedir. Bu durum karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gelişimi riski taşır. Çok yüksek trigliserid düzeyi, pankreas iltihabına neden olabilir. Pankreas iltihabı, hayati tehlike yaratabilen acil bir durumdur.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir